Şantiyenin Formeni Cemil ile Saatlerce Sikiştik

Merhaba, adım Rüya. 40 yaşında, 1.75 boyunda, esmer, hafif balık etli bir kadınım. Uzun yıllardır evliyim, ama sadece evlilikle ilgili değil, hayata karşı genel bir mutsuzluğum vardı. Hiçbir şey beni tatmin ve mutlu etmiyordu, ta ki o güne kadar.

Büyük bir inşaat şirketinin şantiyesinde yönetici olarak çalışmaya başlamıştım. Çalışırken bakımlı olmaya, giydiğime, saçıma başıma dikkat ederim. İşim gereği şantiyede çalışan 35 işçi ve 2 formenin sorumluluğu bana ait idi. Fakat ne işçiler ne de formen iş güvenliği kurallarına hiç uymak istemedikleri için bunlarla sürekli kavga ediyorduk. Oysa benim tek derdim günün sonunda herkesin kazasız belasız sağ salim evine dönmesi idi.

Zaman geçtikçe birbirimizi daha iyi anladık ve aramız da düzelmeye başladı. Ancak formen olan Cemil bana biraz farklı davranmaya başladı. Çok emin olmasam da beni sahiplenmiş tavırları vardı. Bu bana çok saçma geliyordu. Evliydim ve onunla iş dışında hiçbir alışverişim yoktu. Belki de kendi kendime kuruntu yapıyorum diye bu konunun üzerine düşmedim.

Bir gün sabah mesaiye başladığımda Cemil telaşla yanıma gelip işçilerden birinin (Türker’in) yüksek ateşle evde yattığını ve hemen hastaneye götürülmesi gerektiğini söyledi. Bunlar firmanın tuttuğu bir evde 4 kişi kalıyordu, yani Cemil ve akrabası olan 3 diğer işçi. Ben de telaşlandım ve resmi evrakı ben takip ettiğim için benim de gitmemin doğru olacağını düşünüp eve vardık. Evde kimseyi göremeyince sinirlendim ve “Nerede bu adam?” diye Cemil’e bağırdım. Cemil bir yandan beni sakinleştirmeye çalışıp bir yandan da Türker’i aradı telefonla.

Telefonu kapattığında, Türker’in kendini biraz iyi hissetmeye başladığını, karnı acıktığı için dışarı yemek yemeye çıktığını söyledi ve “Bir saate gelirmiş!” dedi. Ben iyice sinirlendim, sıcak bir yandan, Türker’in sorumsuzluğu bir yandan, bir de Cemil’in rahatlığı beni gerdi iyice. Hem dışarısı hem evin içi çok sıcaktı, üstelik evde klima falan da yoktu. “Çok sıcak burası!” dediğimde Cemil mutfağa gidip buzdolabından sürahi ile limonata ve bardak getirdi. Beni sakinleştirmeye çalışıyordu halen. Sıcaktan bunaldığım için bardağıma doldurduğu limonatayı tepeme dikip bitirdim hemen.

Birkaç dakika kadar sonra içimin ateşi iyice arttı ve daha önce hiç hissetmediğim bazı kıpırtılar başladı içimde. Tuhaf olmuştum, ama engelleyemiyordum duygularımı. İçimde Cemil denen bu adama vücudumu sergilemek, onu tahrik etmek gibi duygular dolaşıyordu. Sex yapma isteğimi bastıramıyordum. Banyoya gidip yüzümü yıkayıp serinlemek istedim. Lavaboda yüzümü yıkarken içimdeki bu seks yapma isteği artarak devam ediyordu.

Kendimi süzdüm aynada, üzerimde kot gömlek, içime de sporcu sütyeni giymiştim. Altımda ise tayt vardı. Çalışırken rahat hareket etmek için genelde böyle giyinirdim. Taytla eğilirsem götümün hatlarını sergileyebilirdim, fakat gömleği nasıl halledecektim? Önce üstten sonra alttan ikişer düğmesini açtım gömleğimin. Südyenimin askısı uzun ve göğüslerim büyük olduğundan göğüs dekoltem epeyce ortaya çıkmıştı. Alttan da göbeğim görünüyordu. Külotumu da tanga gibi götümün yanakları arasına sıkıştırmıştım bile.

Sonra Cemil’in yanına gittim. Halen kızgınmışım gibi bir ileri bir geri yürüyor, göğüslerimi ve arkamı görmesine fırsat sağlıyordum. Cemil kanepede oturuyordu ve durumu anlamış gibi bakışlarıyla beni süzüyordu. Sakinliği aynıydı. Hiç hareket etmiyordu. Ya önceki kavgalarımızın intikamını alıyordu veya benim ters birşey dememden çekiniyor ve ilk hareketi benden bekliyor gibiydi. Ben konuşurken bazen kollarımı kaldırıp saçlarımı düzenliyormuşum gibi yaparak hem göğüs hem göbeğimi teşhir ediyorum. Ancak Cemil sadece bakmakla yetiniyordu.

Sonra arkamı ona döndüm ve yere elimdeki evrağı düşürüp almak için resmen adama domaldım. Tam önündeydim. Domalmış halde biraz bekledim, sonra yavaş hareketlerle doğruldum. Sanki Türker’e sinirlenmişim gibi, “Nerde kaldı bu adam?” deyip bu sefer kalemi düşürdüm yere. Kalem sehpanın altına yuvarlanmıştı. Yine domalıp kalemi arıyormuşum gibi oyalandım bir müddet. Nerdeyse Cemil’e (Gel sik beni!) demediğim kalmıştı. Cemil daha fazla dayanamadı ve sonunda, “Taytla götün çok tahrik edici görünüyor!” dedi ve götümü avuçlamaya başladı. (Evet, işte bu!) dedim içimden domalma pozisyonumu bozmadan.

Beni belimden tutup kendisine doğru hafifçe çekip iyice yaklaşmamı sağladı. Ayakta domalmış haldeydim. Götümü okşamaya devam ederken, “Şu gömleği de çıkartırsan daha da güzel olur!” dedi. Ben de kalan son iki düğmemi de açıp gömleği yere atarken, “Böyle mi?” diye sordum. “Evet aşkım, böyle!” dedi. Bana aşkım demişti ve bu beni daha da tahrik etmişti. Hemen ona doğru döndüm ve eğilip dudaklarına yumuldum, öpüşmeye başladık. O kanepede otururken ben ayakta tam önündeydim. Ama nasıl öpüşüyorum, resmen adamın dudaklarını kemiriyordum.

Sonra taytımı aşağı sıyırıp külotumun içine önlü arkalı ellerini soktu. Bir eli ile götümü okşuyor, diğeri elinin parmakları amımın kıllarında ve klitorisimde geziniyordu. İlk defa kocamdan başka bir erkek en mahrem yerlerime dokunup öpüyordu beni. Ben ise saçlarını ve boynunu okşuyor ve Cemil’i kendime bastırıyordum. Öpüşme iyice kızışmış, dillerimizi emmeye başlamıştık.

Derken, Cemil, “Bir saniye aşkım, bu anı ölümsüzleştirmemiz lazım!” deyip cep telefonu ile resimlerimi çekmeye başladı. Altımda külot üzerimde südyenimle Cemil’e bir sürü poz verdim. Aklım uçmuştu yerinden sanki, hiçbir şeye itiraz edemiyordum. Tam tersi hepsi daha çok tahrik ediyordu beni. Resim çekmeyi bitirdikten sonra südyenimi hızlıca çıkartıp kaldığımız yerden devam ettik yiyişmeye. Memelerim tam önünde ağız hizasındaydı. Uçları fındık gibi büyümüş, emilmeyi bekliyordu. Önce birini sonra diğerini öpüp emmeye başladı, uzun uzun ve yavaş yavaş…

Zaman durmuş gibiydi, yiyişirken bir saat çoktan geçmişti bile. Ben Türker’i sordum telaşla, gelirse böyle görmesin bizi diye. “Merak etme, mesaj atarım, gelmez!” dedi ve telefonunu alıp mesaj yazıp gönderdi. Sonra daha aşağıya amıma doğru eğildi ve külotumu kenara sıyırıp amımı ortaya çıkardı. Önce öpüp kokladı amımı, sonra yalamaya ve emmeye başladı, uzun uzun öpüştü amımın dudaklarıyla. Elleri arkamda götümü sevmeye devam ediyordu. Parmağının biri göt deliğime girmeye başlamıştı bile. Ben amımı rahat emsin diye bir bacağımı kaldırıp kanepeye koymuştum. Kafası tam bacak aramda, amımı emmeye yalamaya ve götümü parmaklamaya devam etti…

Sonra geri çekildi, kanepenin arkasına yaslandı. Üst kısmını kendisi çıkartırken benden alt kısmını soymamı istedi. Ben dediklerini yaparken yine telefonu alıp video çekmeye başladı. Bu sefer sadece külotum vardı üstümde, ama o da kenara sıyrılmış, kendine hayrı kalmamıştı. Bolca çekti her yerimi, ben de gülümseyerek poz verdim yine…

Bu arada susamıştım, sürahiden bir bardak limonata daha doldurdum ve içtim. Sonra eğilip boxerini sıyırdım ve kalkmış sikini ortaya çıkardım. Normal boyda birşeydi siki, koyu renkli, sert, damarlı ve kalındı. Kısa bir odun parçası gibi duruyordu önümde. Baş kısmı daha şişkin ve mantar gibiydi. Yalayıp öpmeye başladım hemen sikinin kafasını. Sikini komple ağzıma alıp çıkartmaya çalışıyordum, ama zorlanıyordum, ağzım küçük kalıyordu bu sik için. Ben sikini emerken hiç konuşmuyordu, ama zevk inlemelerini duyuyordum. İki eliyle saçlarımı okşuyordu…

Sonra Cemil birden dillendi ve “Amma da kaşar orospuymuşsun Aslı! Çok güzel emiyorsun yarrağımı!” dedi. Ben gururlanarak daha iştahlı yalamaya devam ederken, o ara ara, “Orospum benim, ohhh, yala yarrağımı, öp yeni kocanın taşşaklarını!” gibi şeyler söylüyordu. Bazen de, “Ooh yala, işte böyle, ağzını siktir bana kaltağım benim!” diyordu. Bu sözleri de beni tahrik ediyor ve daha sıkı emmeye, yalamaya devam ediyordum yeni kocamın sikini. Sikini yaladıkça hoşuma gitmeye başlıyordu ve nikahlı kocama bile göstermediğim yalama emme hünerlerimi gösteriyordum Cemil’e…

Nihayet işte sikişme vakti gelmişti, yavaşça başımı kaldırıp yalamamı durdurdu ve “Otur kucağıma aşkım!” dedi. Üzerimde son kalan parça olan külotumu da çıkarıp yavaşca oturdum Cemil’in kucağına. Önce içime girmeden öpüşmeye başladık. Memelerimi avuçluyor, yalıyor, uçlarını emiyordu. Bu şekilde biraz yiyiştikten sonra ben fazla dayanamadım ve amıma yerleştirdim sikini. Çok kalındı, ama rahatlama geldi girince. Alttan yavaş yavaş girip çıkıyordu aynı tempoyla. Çok geçmeden ben orgazm olmuştum bile. Benden bir süre sonra da o boşalacağını söyledi, ben de üstünden kalkıp ağzıma aldım sikini tekrar. Döllerini akıtana kadar emdim. Ağzıma boşaltmıştı, yuttum bütün döllerini…

Sonra oturduk, beni ellemeye, öpmeye devam etti. Sevgi ve iltifat sözleri ile yiyişmeye devam ettik ara vermeden. Bu arada susamışlığım halen devam ediyordu, bardağım boşaldıkça o limonatadan istiyor ve içiyordum. “Hadi bir daha sik beni!” diyerek eğilip sikini yeniden ağzıma aldığımda, “Sen nasıl azgın bir orospuymuşsun böyle Aslı!” dedi. Emdiğim sikini ağzımdan çıkarıp, “Valla ben de çok şaşkınım, anlamadım nasıl olduğunu!” dedim. Cemil gülerek sürahiyi gösterip, “İstersen daha fazla limonata içme Aslı, içine azdırıcı katmıştım. İçmeye devam edersen seni şantiyedeki bütün işçiler sikse bile yarağa doymazsın!” dedi.

Aslında çok kötü kızmam, bağırıp çağırmam gerekiyordu bana böyle bir oyun oynadığı için, fakat aldığım müthiş zevk yüzünden kızamadım bile. Aksine gülerek, “Şantiyedeki bütün işçiler birden sikse pert olurum herhalde!” deyip yeniden yumuldum sikine ve emmeye devam ettim. “Vay orospu vay, demek bütün şantiye sikse hayır demeyeceksin, ha? Sen yanlış meslek seçmişsin aşkım, profesyonel orospu olmalıymışsın!” dedi. Ben de yine gülerek, “Zaten senin orospun olmadım mı?” dedim cilve yaparak, bir orospu gibi. Aslında haklıydı, burada o ne isterse yapan bir orospu gibiydim. Zevk alarak ve isteyerek hem de. Tek fark vardı, para almadan yapıyordum bunları…

Sonra kanepeyi açtı, beni domaltıp arkama geçti ve göt deliğimi yalamaya başladı. Bu beni iyice çıldırttı, zevkten inlemeye başladım. Birkaç dakika yaladıktan sonra, “Götünü de sikmeden bırakmam seni orospu!” dedi. Kocam da götümden çok siktiği için ve ben götümden de zevk aldığımdan problem yoktu. “Sik!” diyebildim sadece. Önce yavaşça ve zar zor girdi götüme o kalın yarağının kafası. Kayganlaşsın diye tükürüyordu göt deliğime arada bir. Sonra alıştı göt deliğim ve daha kolay almaya başladı sikini. Artık sikini daha hızlı ve hafif tempolu sokup çıkartabiliyordu götüme ve bu da beni yeniden çıldırtıyordu…

Tam hoşuma giden tempoyu yakalamışken evin dış kapısının açılma sesini duyar gibi oldum. Dört ayak domalmış haldeydim, kafam zevk ve acı ile karışık yere doğru eğilmişti. Kafamı kaldırıp baktığımda Cemil’in evde birlikte kaldığı diğer üç işçinin sırayla içeri girdiğini gördüm. (Eyvah, bu olamaz!) dedim içimden, çok utanmıştım. Fakat olmuştu işte. Baş ucumuzda soyunmaya başlamılardı bile tek kelime etmeden. Cemil de tek kelime etmedi, götümü sikmeye devam etti. Bir iki dakika sonra utanma duygum kaybolmuştu ve diğer üçünün çıplak halde ve kalkmış siklerini sıvazlayarak bizi izlemelerine aldırmadan götümün sikilmesinden aldığım zevkle inliyordum…

Cemil götümü bir süre daha sikti ve götümün içine boşalıp çekildi. Cemil arkamdan çekilir çekilmez en yakın akrabası olan Türker yanaştı arkama, sırtımı, omuzlarımı öpmeye başladı. Türker Cemil’in amcaoğluydu. Şantiyede Cemil’den sonra en çok onla kavga ederdim. Hiç sevmezdim Türker’i ama şimdi sırtımı öpüyor, ellerini de memelerime atmış okşuyordu. Bu arada da kazık gibi siki amımın dudaklarına sürtünüyordu. Ben halen Cemil’in son bıraktığı pozisyonda, dört ayak domalma pozisyonunda adeta donakalmıştım. Bu olanlar rüya, yok yok kabus olmalıydı, ama değildi işte, adam benimle sevişiyordu resmen…

Türker sikini amıma sokmaya çalıştığında sokturmadım ve önünden çekilip ayağa kalktım, Cemil’e neler olduğunu sordum. Cemil de, “Mesaj attığımda ben çağırdım onları. Bırak çocuklar biraz eğlensin. Onlar da şantiyede seni görüp tahrik oluyorlardı, evde de hep seni düşünüp 31 çekiyorlardı! Hem sen benim orospumsun, seni istediğime siktiririm!” dedi. Bu fikir fena gelmedi aslında, hatta biraz tahrik edici bile buldum. Saate baktım nedensizce, 11’e geliyordu. Eve saat 9’da gelmiştik, Cemil ile sevişip sikişirken neredeyse 2 saat geçmişti. Öğlen yemek paydosuna kadar daha kalır sonra işe giderim diye geçti kafamdan.

Cemil’e, “İyi, doldur o zaman bir bardak limonata daha!” dedim. Cemil’in doldurup verdiği limonatayı bir dikişte bitirdim. Üçü de kanepeye oturmuş kalkık siklerini sıvazlayarak beni bekler gibiydiler. Önce Türker’e yaklaştım. Hiç konuşmadan öptüm Türker’in dudaklarını önce, sonra önüne eğilip sikini ağzıma aldım, yalamaya başladım. 5 dakika kadar yaladıktan sonra ağzıma boşalmıştı. Döllerini yutup sonra sırayla diğer iki işçiye de aynı şeyleri yaptım, öpüştük, siklerini ağzıma alıp boşalttım. Biri 3 dakika, diğeri 10 dakikayı biraz geçtiğinde boşalmıştı.

İçimden (Tamam, yeter bu onlara, hepsini de boşalttım işte!) diye geçirip kalkacağımda Türker’in beni kanepeye domaltıp sikini amıma geçirmesi bir oldu. Hayatında hiç am sikmemiş gibi hoyratça sikiyordu amımı. Sanki şantiyede ettiğimiz kavgaların intikamını alıyor gibiydi. Ama itiraz edecek durumda değildim, zira müthiş bir orgazm olmuştum. Türker’in temposu değiştiğinde boşalacağını anladım ve “Amıma boşalma sakın!” diye uyardım. Türker de amımdan çıkıp götüme girdi ve birkaç kez pompaladıktan sonra götümün içine boşalıp çekildi.

Dinlenmeme fırsat kalmadan ikinci işçi geçmişti arkama ve amımı hızlıca sikmeye başlamıştı bile. O da aynı Türker gibi amımı siktikten sonra götüme girip boşaldı. Yorgunluktan dizlerimin bağı çözülmüştü ve hoyratça sikmelerinden dolayı amım sızlıyordu. Aslında kalkacaktım, ama üçüncü işçinin heyecanla ve istekle sırasını beklediğini görünce, “Gel hadi, ama sadece götümü sikeceksin!” dedim. İşçi sevinerek, “Tamam abla!” deyip geçti arkama. Direkt götüme girdi ve sikmeye başladı…

Ama 5 dakika oldu boşalmadı, 10 dakika oldu boşalmadı, halen zevkini çıkararak ağır tempoda götümü sikmeye devam ediyordu. Dört ayak domalmaktan diz kapaklarım sızlamaya başlamıştı. Ona, “Daha boşalmaya niyetin yok mu?” diye sordum. “Abla harika götün var, akşama kadar siksem doymam!” dedi. Bu beni her ne kadar gururlandırsa da, “Yeter, ne olursun boşal artık! Bittim, tükendim! Dizlerim ağrıyor!” diye yalvarmaya başladım. İnsafa geldi ve tempoyu artırdı. İki eliyle belimden sıkıca kavrayıp kendine çeke çeke son sürat sikiyordu götümü. ‘Şlap, şlap, şlap!’ sesleri ve benim inlemelerim eşliğinde sonunda arkama kenetlenip götümün içine boşaldı…

Arkamdan çekildiğinde kanepeye yüz üstü yapıştım. Cemil yanıma gelip saçlarımı okşayarak, “Orospu aşkım benim, harikaydın! Orospuluğun hakkını verdin, çocuklara rüyalarında bile göremeyecekleri bir zevk yaşattın! Baştan sona hepsinin videosunu çektim!” dedi. Böyle demesi nedense gururlandırmıştı beni, “Hadi aşkım, duş alıp çıkalım, öğlen paydosu bitmek üzere!” dedim. Cemil yardım edip beni kaldırdığında götümden oluk oluk döller akıyordu. Ee, hepsi de götümün içine boşalmıştı, yani götümde dört kişinin dölleri vardı

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *